Selahattin abi öyle olmaz dedi ama arılara sorarsak sorun yok gibi,saki bunun devamı varmı diye sorar gibi bakıp biride uçup elimi bile soktu.Körük lazım olursa az bir kartonu tutuşturuyorum onun dumanı idare ediyor.Bu ressmin filmi şu an yüklemeye başladım,en sevimli yeri ,arı dilini siliyor iki eliyle::))
Bunlarda baharmı desek yazmı? Anaarı üretiminde sakata gelip verdigim memeleri işlemeyip kafasına göre meme yapanların arı sütü var.Lazım felanolur diye stokta tutuyordum buz dolabında,balda kristalize oldu.
Kovanoza takla attırmaya başladım,ruşettekiler ölmeyin bak çalışıyoruz işte.
Balın içinde polenin yumuşayıp dagılmasını bekliyorum,kum saati emin olun bundan çok hızlı.
Bu benim balkondaki oyuncak kovanım,arasıra oynamak için getirmiştim.Pazar günü çok az miktarda polenle gelenler olunca içim parçalandı,içerside sırf kapalı yavru ve yumurtalarda vardı.Hemen polen verdim olmadı. Murat Akın abimizin tarifini yaptım şahane oldu ben neredeyse hepsini götürüyordum.Kalanlar burada işte.Akşama Selahattin Güney abim öyle olmaz Ali dedi nasıl olacak abi,poeln balda bir kaç gün duracakmış ve ara sıra karıştıracakmışız onuda sıraya koyduk be.
Sayın Ali Türk:
YanıtlaSilsanırım bal içinde poleni öyle hiç eritemezsiniz.
öğütüp koymanız gerekirdi veya benim usulde buharda daha kolay olurdu.
birde buharda dağılmış polene çok az bal kat pudra şekeriyle katı olarak yoğur.resimdeki yumuşak olmuş araya akabilir.
Saygılar.
Murat abi dün akşam haberi yayınlayınca biz bayağı kendi aramızda konuştuk ve işi hallettik.Kullandığım polen kavrulmuş polen degil.Normal ortamda kurutulup buz dolabında saklanan polendir.Murat Çakır'da akşam olaya mudahale etti,balda eriyen poleni arı sindiremiyormuş,poleni arı alıp gözlere koyup bazı işlemden geçirmesi gerekliymişki kullanabilsin.Yoksa polen üzerine çok kalın bir kabuktan söz etti bu kabugu arı poleni depoladığı gözlerde vucudundan başka enzimler katarak eritiyormuş,kabugu erimiş polende hem arılar için hem insanların kullanımı için hazır hale geliyormuş.Yoksa bizim yediğimiz polenlerinde büyük bölümü polendeki kabuktan dolayı sindirilmeden dışarı atılıyormuş.Yurt dışında insanların kullanılımına sunulan polenlerin bazı ses teknikleriyle kabukları kırılıp tüketime sunuluyormuş.Biz daha dünyadan haberimiz yok,yuvarlanıp gidiyoruz işte.Ne diyeyim başka.
YanıtlaSilSayın Ali Kardeşim.
YanıtlaSilben beyazkovanda yazmıştım bulamadım.
poleni buharda nemlendirip bir kaç saat demlendiriyorsunuz polen bakteriler yardımıyla mayalanıyor kabuk sorununu gideriliyor dağılabilen hamur kıvamında oluyor.dağılmayı önlemek için çok az bal ve pudra şekeri koyup yoğuruluyor. dağılmayan sert hamur kıvamında oluyor.
Saygılar.
Sayın Ali Türk
YanıtlaSilbeyazkovan arıcılk ta genel arıcılıkta arıya polen verilirmi de yazmıştım buldum.
Saygılar.
Ali merhaba, Murat Çakırın dediği doğru ama, bitkilerde ki polen tanecikleri doğal şartlardan etkilenmesin diye Yaratan dışına özel elastiki bir zar koymuş. Bizim arılarımız birer kimya hane gibidirler arı çiçeğe konmadan ağzından ifraz ettiği bir sıvıyı göğüs kıllarına sürer, çiçekteki hareketleri esnasında yapışan polenleri ön ayakları ile süpürür arka ayaklarına depolar. Yurt dışında bahsi geçen absorve usulü elde edilen polenlerdir, mide asitlerinde dahi çözülmez. Arılar polenleri petek gözüne doldurur kafaları ile sıkıştırarak aralarındaki hava boşluklarını alır ve bozulmaması için üzerine bir miktar bal koyarak konserve ederler. Gerek duydukca oradan alır kullanırlar. Polen suda da çözülür, şekerlede dağılır ama en iyi balda çözüleni kullanır. Not: Kavanozdaki poleni tahta kaşık sapı ile karıştır, çabuk çözülsün. Kolay gelsin
YanıtlaSilBu polen işi iyice karıştı, Allattan hayırlısı.Hani söz varya ebe çok olursa,çocuk sakat doğarmış.Ben artık karışmıyorum
YanıtlaSil