29 Kasım 2007 Perşembe

GEBZE'DE BASKIN YEDİK,DEVAMLI BİZİ EKEN AHMET ABİDEN HEMDE.

Ahmet BİRBİLEN,Kahraman Maraş,ben bir çılğınlık düşünüyordum,baskın yedik diyebilirim.Kadir başkanın ofisinde hem başkanımız bekliyoruz hem sohber bu aradada abimiz telefondan işleri yönlendirmeye çalışıyor.
Başkanımız geldikten sonra gene sohbet tüm hızıyla devam etti.Girip çıkmadığımız konu kalmıyor.Anaarı üretiminden,kışlatmaya,ilaçlardan ırklara harika bir sohbet.Ve karşımızda diplomasız bir prof var.Yıllar önce TKV de süni dölleme eğitimi almış,selleksiyonları bilen,her kaldırdığınız taşın altından çıkan biri,şu ana kadar gördüğüm en profösyenel arıcı.Diyecek çok şey var ama bu kadar yeter.Tek kusuru ise körük kullanmasını bilmiyor,bana ikide bir hocam ne zaman körük kursuna alacan diyip durdu.
Başkanımız çevreyi gezermisin dedi,megersem bunlar ne zaman gezdirecek diye bekliyormuş,hemen yola çıktık.
Kadir başkanımızın ofisinde bir kaç resim,hemen aşagıya inilip yola düşüldü.
Yol üzerinde bir arılık vardı,Gebze dışında,oraya bir uğrayalım dedik.Çoktan beri duyupta göremedigim bir yemlik ayıp olur, şurupluk.
Burası acayip soğuk açıkta kalmış şurupluk içine yağışlardan dolan su donmuş.Bu tip şurupluklar petek bal yaptıranlarda var.
Görünüşte üst üstte yığılmış kapak zannediyorsunuz ,şuruplukları.
Arılıkta biraz poz verdik vearaştırmalara başladık,durumlar ne görecezğiz.
Resimleri bu sıralar Alaattin çekiyor,arıcılıktan anlamıyormuş kendisi tekstilci.Katlı bir arı açtık üzerinde ,yani katta ballı çıtalar var bir tane arı yok.
Başka bir kovan açtık,hiçbir sıkıştırma uygulanmamış,arı donuyor hiç tepki ve ses yok.
Başka bir kovan gene sıkıştırma yok,balın olması önemli degil.Arı gözükmüyor çıtalarda 10 çıtalıkj alan bomboş bekliyor kovan içinde ve iki çıta arı ancak var kovanda belkide yok.Yazık arılara sanki cezalandırılmış gibi başı boş.
Ahmet abi arıların haline kahroldu.Bu insan hangi yüzle bu arılardan gelir bekliyor demekten kendini alamadı.
Bu esnada arılıktan çıkıp,başkanın arılıgına gittik,arılar kaldırılmış kulube duruyordu,Denizliden gelen arıcılar gelecek ve kulubede kalmaları için.Hani oğullarını aldıgım arıların sahipleri. Oğul veren arılıkta yaklaşık 60 lovan sıralardan çıkartılmış.Sönmüşler,ama kalanları ahmet abi begendi açtıgımız kovan tepki veriyordu vızzz diye.Yani hayat var,önceki arılıkta arının gıkı çıkmıyordu.Bu esnada benim batarya bitti,dönüştr pelitli köyüne uğradık.Ahmet abi bir daldıki kocayemişlere işte batarya olmayınca resimde yok.Bereket buralarda ikamet etmiyor,kocayemişleri kurutacak mubarek.Hacı amcamla tanıştılar gece büyük şefin arılarını açtı ahmet abi,benim kızlarım diye.Derken soğuktanda üşüyüp oradan ayrılmak zorunda kaldık,hacı amcada eve buyur etti ama kalmadık.
Gebzede eskiden bildiğiniz yerlerden birindeyiz,Büyük şefimiz Murat Çakır'da ziyaret etmişti bnurayı.Burada cağ kebabı var,ama makina çekmiyor,kebabları yedik,çay istedik,kebabcı sakin,dördüncü çaydan sonrasını saymadım.Bir ara makinayı açtım hadi bir sefer çek diye yemekten sonra oldu bu .derken 5 resim daha çekti bir gariplik var bu işte.Kebabçılara kapatacagınız zaman haber verin biz kalkarız dedik::))
Sohbet mütiş gene,bir türlü doyamıyoruz bilğilere,gene her türlü konulara giriyoruz.Bazen Ahmet abi alehimdede konuştu ama ne yaparsınki,misafir işte misafir...........

Derken Allaattin abi çok önemli olduğunu söylüyorsunuz,neden bunu herkesle paylaşmıyorsunuz sorusu vardı.Demekki şifayı kapmaya başladı gibi.Başkanımızda dediki gidip konuştuklarımızı arıcılara anlatsan lan bu ne diyor,bu manyakmı derler dedi,acayip güldük,odane gece 11 olmuş iş yerindekiler üzgünüz kapatıyoruz dediler.Üzgün bir şekilde çıktık ve Allaattinin kayın validesi gebze'de onların eve bıraktık Misafirlerimizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder