Arıcılığa yeni başlamış veya heveslenenler,sorular soruyorlarsenin yaptıkların kitaplarda yok diye.Eger kitaplara takılıp kalsaydım hala florasan ışıklı,kapalı,rutubetli ve kovan içi ısısına uygun mekanda larva tranferi için heralde bir 20 sene bekledim bir 20 sene daha beklerdim.kitaplara takılıp kalmayın.kitapta yukardaki şartları yerine getirmeden larva transferi yapamazsın diyor.ben hemen kovanın üzerinde arılıkta 2 dakkikada 20-25 larva transferi yapıyorum.ve gayette başarılı olduk.kitaplarda belkide arıcılarımızı kasıtlı korkutuyorlar,bu işleri ögrenmesinler diye.öğrenirsek ne olur çok bilmişler mor olurlar ve bilgiçlikleri biter.en önemlisi bu işi herkes yaparsa ülkemiz için çok iyi olur.herkes arılıgında ayıklama yapar,ayıklama hayvan ıslahında üreticilerin iyi olanları çoğaltması kötüleri yok etmesidir.bir kaç yıl içinde her taraf kaliteli olmaya başlar ve kimseye bagımlı kalmazsınız.ben bazı uygulamaların filimlerini çektim.adam filmi seyretmeden veya altındaki yoruma bakmadan ya o arılar birbirini kırmazmı diyor.heralde arıyı kırmaya ugraşmıyoruz.biraz sabırlı olmak ve olayı filim izler gibi degilde buradan neler yakalarım ona bakılmalı.eksikliklerimiz yokmu babiki çok eksigimiz var.bir arıcıyla konuştum geçen gün filmede aldım hemen birşeyler kaptım.hiç bir kitapta yoktur.trakyada bazı kovanlarda anaarıyı bazı tarlacılar sıkıştırırlar ve hiç bir şey yapamazsınız,Hüseyin abim dediki kovanı al oradan başka yere koy ana rahatlar dedi dogru sıkıştıran tarlacı arılar başka yere koydunuzmu tarlacılar yeni yere gelemeyecek ve iş bitmiş olacak.trakyada bal geldigi sürece istediginiz kovanı istediginiz yere çekebilirsiniz,hiç bir şey olmaz.örnek en zayıf arıyı en kuvetlinin yerine koyun ertesi gün tersi olur güçlü olan zayıflar zayıf güçlenir.arkadaşın biri paratiklerden soruyor bu pratikler arıcıların kendine has buluşları veya birinden görüp uyguladıklarıdır.ve hiç bir kitapta yazmaz.belki sizin bildiginiz benim bilmedigim size çok basit gelen başkaları için çok degerlidir.biz bunları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.veya başkasının uyguladıgı ve başardıgı bir hadise bana çok ters gelir ve kullanmam.ben bunu kullanmadım diye yanlış degildir.uzun yazıları aslında kendim sevmem ve kolay kolayda okumam sıkılırım.ama ne yapayım açıklama yapmam gerekli oldu ve yazıda uzadı kusura bakmayın.bizim en önemli kaynagımız Beyaz kovan"dır yaklaşık 1000 kişilik bir üyemiz var.çok önemli potansiyel bu kadar arıcıyı nerde bulacaksınki.her arıcı ayrı ayrı bir kitap hatta ansiklopodi diyesim geliyor.çünkü herkes farklı.
http://www.beyazkovan.com
http://www.halilbilen.blogspot.com
Bu iki site bence Türkiye"de arıcılık için bir tanedir.benim faorim Halil üstadım bana site yapan ve sanal alemle tanıştıran o kendisine ne kadar teşekür etsem azdır.
o beni severmi bilemem bayağı başını agrıttıgım oldu.bir ara 4 aylık yayınlarımı yanlışla sildim.site komple yok oldu.::))
Ali, merhaba bu yazın harika oldu. Tüm kalbimle katılıyorum, Gerçekten arıcılık bir büyük bahçe herkes boyu yetiştiği kadarını alacak. Biz arıcıların esas görevi bildiklerimizi anlatmak bilmediklerimizi öğrenmek.Ben eminimki birbirimizden çok şey öğreniyoruz. HER KİM Kİ ARICILIK İÇİN BİR HARF ÖĞRETİYORSA 40 YIL KÖESİ OLURUM. Selahattin GÜNEY
YanıtlaSilAbi ;
YanıtlaSilSen emret yeter ki ...
Ben 3 gün uyumam sana yeniden blog yaparım... İyi ki varsın. Bir daha bana üstad falan da deme.
Sevmek konusu ise , biz sevdiğimizi direk söyleyemeyiz toplum olarak ; ama içten severiz... Bunu da karşısındaki anlar ama ...